LATIF DEMIRCI UNUTULMAZ TIPLEMELERIYLE ANıLıYOR

Muhlis Bey, Arap Kadri, Canavar Koyun Orhan, Press Bey, Yavlum Mithat ve Mirsat... Duayen karikatürist Latif Demirci’nin çizgi karakterleri ve yarım asırlık sanat hayatı, kapsamlı bir arşiv çalışması sonucu açılan ‘Yazan-Çizen LATİF DEMİRCİ’ sergisiyle İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde.

Türkiye’de karikatür denince akla gelen ilk isimlerden biri Latif Demirci. Kariyerine Gırgır ve Fırt dergilerinde başlayan usta çizer, uzun yıllar Hürriyet gazetesinde gündemi yakalayan karikatürlere imza attı. Latif Demirci

2015 yılında gazete için çizdiklerinden oluşan ‘Eyyy Siyaset’ karikatür albümüyle Sedat Simavi Ödülü’ne, 2016 yılında da ‘Ekoseli Yargıç’ karikatürüyle Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin Yılın Karikatürü Ödülü’ne layık görüldü. Kariyeri boyunca Muhlis Bey, Arap Kadri, Canavar Koyun Orhan, Press Bey, Yavlum Mithat ve Mirsat gibi unutulmaz tiplemeler yarattı. 5 Haziran 2022’de hayata veda eden usta çizerin arşivi şimdilerde İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde ziyarete açılan ‘Yazan-Çizen LATİF DEMİRCİ’ sergisi aracılığıyla sanatseverlerle buluşuyor.Yasemin Demirci

Küratörlüğünü sanatçının kızı Yasemin Demirci ve Hürriyet Kültür-Sanat Müdürü İhsan Yılmaz’ın üstlendiği retrospektif sergi, Latif Demirci’nin 1975’te başlayan Gırgır döneminden 2022’de yayımlanmış son karikatürüne uzanan zaman dilimini kapsıyor. Nokta ve Yeni Gündem gibi haftalık dergilere ve Hürriyet gazetesinin birinci sayfasına çizdiği karikatürlerden örneklere yer verilen sergide bütün karikatürlerin orijinalleri, yayımlanmış halleri, çizerin kitaplaştırdığı albümleri, hiç görülmemiş suluboya çalışmaları ve çizim defterleri de var. Serginin en dikkat çeken bölümündeyse Demirci’nin çalışma masası görülebiliyor. Üzerinde kalemleri, fırçaları, cetveli, renk kartoneti, kalemtıraşı, son çizimleri ve sandalyesine asılı duran yeleğiyle…

Sergiyi gezerken sanatçının Rembrandt, Caravaggio, Van Gogh, Degas, Matisse ve Picasso’nun eserlerini yeniden çizip boyadığı ‘Çeviren Latif Demirci’ ve insan ve hayvanın ilişkisini eğlenceli bir dille anlattığı ‘National Geoglathif’ albümlerinden örneklere ve Latife Tekin’in ‘Berci Kristin Çöp Masalları’ romanı için yaptığı özel çizimlere rastlıyorsunuz.Çizerin çalışma masası da sergide.

Yeni kuşaklara da tanıtmak...

Serginin açılışında bir araya geldiğimiz usta çizerin 25 yıllık dostu İhsan Yılmaz küratörlüğünü üstlendiği sergi için arşiv çalışması yaparken ortaya çıkan detaylar karşısında hem şaşırdığını hem de duygulandığını anlattı: “Bu kadar şeyi biriktirmiş olması beni şaşırttı. Bütün karikatürleri, günlük espri bulurken yaptığı eskiz çalışmalarını bile biriktirmiş. Sergiyi ziyaret edenler, o günlük espriler nasıl çıkmış, adım adım Latif’in karalamalarını burada görebilecekler. Çalışma yöntemi ve bir arşiv oluşturma titizliği beni şaşırttı. Bir de Latif’in kendiyle baş başa kaldığı dönemde yaptığı suluboya çalışmaları, kendi eskizleri ve desenleri var. Onlar çok önemli. Toplum sosyolojisini en iyi çözen isimlerden biriydi. Çok iyi bir mizah duygusu vardı. Onu bu sergide hem anmak hem de bilmeyen yeni kuşaklara tanıtmak istedik. Çok sevdiğiniz bir arkadaşınız için yapabileceğiniz ne varsa yapmak istiyorsunuz. Benimki bir arkadaş vefası gibi görülebilir. Bir yandan da bizim için çok duygusal bir sergi.”

Sergi 30 Haziran’a kadar 9.00-19.00 saatleri arasında Levent’teki galeride görülebilir.‘Çeviren Latif Demirci’ albümünden...

‘Babamla tekrar tanışmak gibi oldu’

Yasemin Demirci (32), yönetmen

“Babam her doğum günümde mutlaka çizim yapardı. Bazen kendini çizerdi, bazen beni çizerdi. Hatta

ilkokuldayken kartvizit istemiştim. O zamanlar çok popüler olduğu için bana kartvizit çizmişti. Bazen belli gençlik dergilerine çizim yaptığında model olarak beni de kullandığı olurdu. Arşiv araştırması benim için hem çok kederli hem de çok heyecanlı ve keyifliydi. Çünkü onu kaybettim ama bir yandan kendimi ona çok yakın hissettim bu arşiv tarama ve eleme sürecinde. Aylar boyunca onun çizimleriyle bir aradaydık. Bazen çalışmayı yarıda bırakıp, oturup karikatürlerini, çizgi romanlarını okumaya başlıyordum. Yani onunla tekrar tanışmak gibi oldu benim için.

1975’ten 2022 yılına, babamın ölümüne kadar olan bir süreci kapsayan sergide Türkiye siyasi tarihini de karikatürlerle takip ediyoruz. Beni en çok şaşırtan, 70’li yıllardan itibaren gördüğüm çizimlere baktığımda tarihsel olarak bir döngüde olduğumuzu hissetmek oldu. 80’ler manşetlerine ve çizimlere baktığımda şu an hâlâ güncel olduğunu fark ettim. Beni en çok bu şaşırttı.”

2024-05-04T04:03:23Z dg43tfdfdgfd